HOŞGELDİNİZ

BAŞLARKEN

Facebooktaki borsa gruplarında yatırımcıların sürekli hacimsiz, yatırımcısını üzen, zarar eden, spekulatif hisseler hakkında dert yanması ya...

9 Ocak 2016 Cumartesi

PİYASADA FİYATLAMALAR VE MOMENTUM INVESTING

Sermaye piyasalarıyla ilgili dikkat çekmek istediğim bazı konular var. Bunlar hakkında bir beyin fırtınası yapmanın vakti geldi diye düşünüyorum. Bu konuyu okuduktan sonra sermaye piyasalarında kazanmanın aslında ne kadar  zor olduğunu anlayacağınızı umuyorum. Tabi bu fikre pek çok kişi karşı da çıkacaktır. 

Bir malın fiyatı alıcı bulduğu miktarla alakalıdır. Bu hisse senedi için de geçerlidir. Siz elinizde ki hisse senedinin X tl fiyat ettiğini ne kadar savunursanız savunun X fiyatına alıcı bulamadığınız sürece o fiyat geçerli olmayacaktır. Tam tersi olarak da siz herhangi bir hisse senedinin çok pahalı olduğunu istediğiniz kadar savunun ancak alıcı  bulduğu sürece ederi odur benim gözümde. 

Hatırlayın geçtiğimiz yıllarda petrolün varil fiyatı 130 dolarken, biri çıkıp size petrol 30 dolar olacak deseydi inanır mıydınız? Uğruna savaş çıkarılan, yeni haritalar çizilen petrolün bu fiyatlara geleceğine pek çoğumuz inanmazdık. İşte fiyatlamalar üzerinde size süper bir örnek. Yani her ne olursa olsun elinizdeki hisse senedinin fiyatının ucuz ya da pahalı olmasının aslında piyasa kavramında çok da anlamı yok. O hissenin fiyatının yükseleceği veya düşebileceği varsayımlarından başka elimizde bir şey kalmıyor. Bunu son günlerde BİST de de görüyoruz bazı hisselerin çok ucuz kaldığını düşünerek alan yatırımcılar mevcut. Ama ucuzun da ucuzu oluyor o hisseler. 

Fiyatlamalar yapılırken dikkat edilen önemli bir detayı atlamayalım. Hep duyarız borsada beklenti satın alınır, gerçekler satılır diye. Bu durum aslında borsanın en önemli gerçeğidir. Bunu hisse senetleri fiyatlarında sık sık yaşarız. Mesela X hissesi satılacak yönünde bir haber düşünce piyasaya senet büyük prim yapar. Firma satılınca da hissenin fiyatı düşer. Bu beklentinin satın alınıp gerçeğin satılmasına bir örnektir.

Gelelim bu beklentilerin nasıl oluştuğuna. Büyük yatırımcı dediğimiz kurumlar bilgiye ulaşmada bizden daha etkindirler. Şirketlerin karlılıklarında ki potansiyellerden, şirketlerin satılması, birleşmesi gibi haberlere bizden önce ulaşırlar. Ulaşamasalar bile bunun olma ihtimalini bizden daha iyi hesaplarlar. Biz bireysel yatırımcılar ise bu durumu en son öğrenen grup oluruz. Onlar edindikleri bilgilerle beklentiyi satın alırlar, bu bilgi bize ulaştığı zaman bu gerçeği bize satarlar. 

Piyasa fiyatlamaları belli bir beklentiye göre oluyorsa ve bu beklentinin kaynağına büyük yatırımcı dediğimiz kurumlar bizden önce ulaşıyorsa bizim bu piyasa da kazanma şansımız kısmen tesadüf gibi bir şeydir aslında. Bir şirketin olası karlılığını bizden kat kat iyi hesaplayabilen, ve bununla ilgili bilgiyi bizden önce edinenlere karşı piyasada mücadele ediyoruz. İşte bu yüzden hisse seçiminde pahalı ve ucuz kavramı aslında çok bir anlam ifade etmiyor.

Blogda baştan beri bu nedenle trendlerin öneminden bahsediyorum. Trenlerde alım satım yapıp para kazanamıyorsak borsa zamana kaybından başka bir şey değildir bizim için. Çünkü piyasa yapıcıları belli şeyleri hesap edip, belli beklentileri satın alıp bu trendleri oluştururlar. Biz de trend dönene kadar bundan faydalanmalıyız. Haberden önce fiyatlamaların oluştuğu aşikar ve biz bu haberlere ulaşamıyorsak ulaşanların yolundan gitmekten başka çaremiz yok.

Yine baştan beri ısrarla söylediğim trend takipçiliğini büyük fonlarında uyguladığını bilmenizi isterim. Momentum investing denilen bir olay var. Üzerinde makaleler tezler yazılan bir olay. Belli bir dönem de belli endekslerin ya da hisse senetlerinin daha iyi performans göstermesinin bir sonraki dönemde yine aynı şekilde potansiyellerini devam ettirecekleri varsayımına dayanır. Pek çok yatırım fonu buna göre alım yapıyor. Örnek vermek gerekirse; bir önceki çeyrek veya ayda hangi sektör iyi getiri yaptıysa bir sonraki çeyrek ya da ayda aynı sektör yine iyi prim yapacaktır mantığına dayalı varsayım. Aslında bir nevi trend takip etmek. 

Tüm bu anlattıklarıma bakınca biz küçük yatırımcıların tepişen filler altında ezilen çimenler gibiyiz aslında. Ezilmek istemiyorsak bazı gerçekleri bilip ona göre pozisyon almalıyız.






8 Ocak 2016 Cuma

HİSSE SEÇERKEN...

Hafta içi iş yoğunluğu ve portföy işlerinden dolayı yeni bir konu başlığı açamadık. Ama az da olsa yeni yatırımcı arkadaşlara bir şeyler katmak adına elimden geleni yapmaya devam edeceğim.

Kişisel gelişim kitaplarını bilirsiniz. Size mükemmel olduğunuzu söylerler. İçinizdeki cevheri keşfetmeniz gerektiğinden, asla pes etmemeniz gerektiğinden bahsederler. Bu tarz kitapları okuyup motive olur insanlar. Ama o motivasyon kısa sürer ve insan tekrar eski yaşam stiline geri döner genellikle. Bu blogda da amacım kişisel gelişim kitaplarında olduğu gibi yeni yatırımcıları mümkün olduğunca motive etmek ve onlara doğru bildiğim gerçekleri anlatmaktır. Kişisel gelişim kitaplarından farklı olarak bu motivasyonun bozulmasının önüne geçmek için elimden geleni yapacağım.

Baştan beri blogda yazdığım yazılarda belli şeyleri anlatmaya çalışıyorum. Bunlar trendlerin ne derece önemli olduğu, bir hissenin gitmesi için karlılık veya karlılık adına bir beklentinin olması gerektiğini, işlem yaparken stoploss kullanılmasını, temeli doğru olmayan binanın ne kadar güzel yapılırsa yapılsın yıkılacağını veya çatlayacağını anlatmaya çalışıyorum.

Blogu açtığım 2 haftalık sürede sekiz bin üzeri tıklanma gördü. Ancak yazıların ayrı ayrı tıklanmasına bakınca balık tutmayı öğreten yazıların doğru düzgün tıklanmadığını görüyorum. Bunu facebook aracılığıyla gelen mesajlarda da görüyorum. Çünkü ısrarla zarar eden firmaları soruyor yatırımcılar. Sektörel olarak çimento şirketlerinin karlılığında düşüş var o sektöre yatırım yapmam diyorum, ısrarla çimento soruluyor. GYO ların içine ALGYO dışında takip ettiğim yok diyorum. İlk defa duyduğum GYO lar soruyorlar.

Galiba beni mükemmel bir borsacı sanıyor insanlar. Şunu söylemeliyim, mükemmel bir borsacı değilim. Hatta eminim benden daha çok bilgili kişiler burayı okumaktalar. Borsa hakkında bir kaç karalama yaptığım için üstün analiz yeteneklerine sahip bir borsacı olacak halim yok. Benim derdim yatırımcıya strateji kazandırmak..

Hep derim 90 model şahin taksi alırken bile boya var mı değişen var mı diye soran insan neden binlerce lira yatırdığı hisse hakkında azcık da olsa araştırmaz. Hatta futbol maçlarına 3 5 liralık bahis oynarken bile kaç gol atmış, kaç gol yemiş diye bakıyor herkes. Ama hissede bu durum yok. Facebook üzerinden gelen onlarca soru içinde bir kişi de sormadı ki ya şu hisseyi alacağım bilançosu nasıl sence, ya da grafiği nasıl sence diye. Herkes aldıktan sonra bu soruyu soruyor. Eskiden ben de bu şekilde yatırım yaparken şimdi bu sorular bana o kadar anormal geliyor ki...

Borsa da yatırım yapacaksanız ve hiç bir şey bilmiyorsanız bile basitçe şunu uygulayın. Kendinizi bir araba alacak kişi olarak düşünün ve bu araba da alacağınız hisse olsun. Önce nelere bakarsınız? Araba piyasası ucuz mu pahalı mı? Alacağım araba tutuluyor mu acaba? Sonra alacağınız araba da değişen ya da boya var mı orjinal mi ona bakarsınız? Sonra sıkışıp satsam hemen satabilir miyim? Ya da satarsam çok zarar ettirir mi? Arabanın yakıtı ne? Çok yakıyor mu? Tüm bunlara bakarsınız..

Hisse alırken de tıpkı araba alırken yaptığımız gibi sektörden başlayıp hisseye gitmeliyiz.

Piyasa nasıl: 2015 başından beri düşüş trendinde ve hala trend kırılımı yok. Kaç gündür aynı destekten dönüyor ve yukarı da çıkamıyor. Yükselemeyen piyasa daha düşecek demek ki. Yurt dışı gelişmeler olumsuz. Dolar yükseliş trendinde. Jeopolitik riskler var. Büyüme geçmiş yıllara göre dünyada yavaş. Faizler yüksek. Emtia ucuzluyor ve emtia geliri olan ülkelere ihracat azalıyor.. Tüm bunlara bakınca piyasanın daha da aşağılara gideceği belli. Bunu bilirken endeks ile hareket eden şirketlerin hissesini almak bile bile lades değil mi? Destek noktasından olacak tepkileri değerlendirme dışında (destek kırlımı stoplu) endekse bağımlı yatırım yapmanın mantıklı tarafı nerede acaba...

(Sektör)Tutuluyor mu?: Bistin bu sene en iyi performansa sahip sektörü belli. Bu sektör hisselerinin karlılığında ki artış belli. Bilişim ve teknoloji hisseleri açık ara en iyi kazandıran sektör. Metal, banka, ulaştırma, taş toprak  bu sektörler endeks ile beraber düşüş trendinde devam ediyor. Yani tutulmuyorlar. Nasıl tutulmuyor diye bazı marka arabaları almıyorsanız bu ayı piyasasında da almayacaksınız ki zarar etmeyiniz. 2015 ocak ayında 1 senelik bu düşüş trendinde ki sektörlere yatırım yapanların özellikle metal sanayisine kayıpları büyük boyutlara ulaştı. Trend dönene kadar ve tepki yükselişleri hariç benim bu sektörlere özel beklentisi olan ve karlılığı belirgin derece artan şirketler dışında yatıracağım para olmaz.

Hisse: Tıpkı arabayı inceler gibi. Ne iş yapıyor? Sektöründe rekabet durumu ne? İş beklentileri ne? Sahibi kim? En önemlisi yaptığı bu işten para kazanıyor mu? Karlılığı ne durumda? Artıyor mu? Tüm bunları tek tek incelemek gerekiyor. Altını çizerek tekrar söylüyorum.. Belki binlerce kez söyleyeceğim karlılık var mı kesinlikle bakın. Bazı firmaların milyonlarca borcu var ve zarar ediyor hala. Bu şekildeki şirkete yatırım yapma cesaretini kendinde bulanlar var. Blogda bazı tablolar koydum. Sizde araştırın karlılığı ödenmiş sermayesine göre artan şirketlere bakın yatırımcısına kazandırmış mı, kazandırmamış mı?

Teknik: Bu duruma kadar gelen hissede teknik analiz çalışır. Bu hafta aslında bunun örneğini de yaşadık beni takip edenlerle. Mesela DESPC-DENCM-DGATE-LKMNH-PKART gibi hisselere ait grafikler paylaştım. Teknik formasyonlarınıyla alım verdik. Bunlardan PKART dışında yanıltan olmadı. Onunda terse yatırmasına rağmen teknik olarak olması gereken düşüşü yapamadı. Diğerleri
DESPC: 2,95-2,30
DENCM: 11,50 - 14,50
LKMNH : 2,48-2,70
DGATE : 15,60-16,30 bu marjları yakaladı. Çok büyük bir kazanç değerlendirebilene.. Neden bu hisseler yanıltmadı? Çünkü bunların hepsinde karlılık ve beklenti var. Aynı zamanda tüm bu marjlar piyasa şelale olurken yakalan marjlar. Bu ayrıntıya dikkat etmek lazım arkadaşlar... Kazanmanın koşulu belli. Temel olarak sağlamlık şart ve buna basit bir teknik analiz yeterli. Çizdiğim grafikten de çizimlerimin ne kadar basit olduğunu görmüşsünüzdür.

Gelelim gün içi al satlara. Al sat için temeli sağlam ama karlılık acısından zayıf şirketlerin teknik olarak olumlu formasyonlarını yakaladığımda  da grafiklerini koydum. Benim hisselere sığ diyenler. Acaba DİTAŞ ta yakaladığım formasyonun %30 getiri sağladığını, ZOREN deki benzer formasyonunun stop olduğunu görmüyorlar mı? Demek ki kademeler temeli sağlam şirkette pek bir şey ifade etmiyor. Kimse az bulunan kıymetli malını kaptırmak istemiyor.

Aldığım eleştirilerden biri de seçtiğim hisselerin bazılarının primli olduğu yönünde... Bence ucuzlar bile... DENCM in halka arz fiyatı 18 lerde, PKART 2004 de 3,20 civarından halka arz olmuş mesela. DESPC sektör F/K ortalamasının altında F/K ya sahip. DGATE de 9 aylık kar geçen seneki karın iki katı. Kimse kusura bakmasın bana göre ucuzlar. Ucuz diye GUBRF yi 6 lardan maliyetlenen arkadaşlar da var. Bu duruma ne diyecekseniz. Ben ucuz kaldı diye hisse alma mantığına zaten karşıyım. O nedenle bu eleştirileri kabul etmiyorum. 

Yazının sonuna gelirken vermek istediğim mesajı almıştır herkes umarım. Meselenin özü budur. Endeks beklentimizin kötü olduğu ilerleyen haftalar da temeli sağlam şirketler yol almaya devam edecektir yine. Sadece doğru yerden alım yapacak kadar çizgi çizebilmek yeterli.

Saygılarımla...

Bir sonraki yazı : 

PİYASADA FİYATLAMALAR VE MOMENTUM INVESTING





2 Ocak 2016 Cumartesi

DÜŞÜK SERMAYELİ POTANSİYELİ OLAN HİSSELER

Çok vaktimi alsa da çalışmaya devam ediyorum. Buraya kadar anlattıklarımız içinde ödenmiş sermayesine göre karlılığı artan şirketlerin borsada iyi kazandırdığından bahsetmiştim. Bunu hepimiz biliyoruz. 5- 10 milyon ödenmiş sermayesiyle 60 -70 milyon kar açıklayabilen şirketlerin nerelere gittiğini de biliyoruz. Yine 300 - 500 milyon sermaye ile  1-2 milyon kar bile edemeyen şirketleri de görüyoruz ne yazık ki! Hele hele bazı şirketler var ki 2 milyar ciro elde edip 10 milyon kar edemiyorlar. Nasıl bir çalışma mantıkları varsa. Hadi bunlar en azından kar ediyor diyelim. O kadar marka olmuş firmalarımız var zarar üstüne zarar yazıyorlar. Sermayesinin 3-4 katı zarar edenler var. Vurun kapıya kilidi gidin arkadaş!

Gelelim yatırımcıyı ilgilendiren kısmına. Bizim yatırımcımız isme göre yatırım yapar çoğu zaman. Şirketin karına zararına bakan pek olmaz. Bu verileri kolay anlaşılır şekilde nasıl elde edeceklerini hazırladığım yazıların alt kısmında bağlantı linki vererek belirtmeme rağmen hala facebookta ısrarla soran oluyor. Açıp yazıyı okumayıp kolayına kaçıyor. Yeni EGEEN lerden bahsediyorum. Yazıda da ısrarla karlılık olacak diyorum. Hatta sermayeye göre artan karlılık olacak diyorum. Zarar eden şirketleri, 100 milyonu geçmiş sermayesiyle 3-5 milyon karı zor açıklayan şirketleri yeni EGEEN adayı olarak görüyorlar. 

EGEEN ve LOGO ile ilgili hazırladığım tabloda karlılığa vurgu yapıyorum. Şirketlerin karlılığında ki artışın hisse fiyatına yansımasını gayet net olarak görüyoruz o tablolarda. Karlılık arttıkça hisse gidiyor. Böyle hisse yakalamak için sürekli hisseleri takip etmek gerekiyor. Kendi adıma sermayesi düşük potansiyel karlılık içerenleri takip etmeye çalışıyorum. Bununla ilgili de tablo hazırladım. 

Bu tablodaki hisseleri seçerken ödenmiş sermayesi  25 milyonun altında olanları seçtim. Borçluluk yükü çok olmayan, olsa da ödenebilir seviyede olanları seçtim. Operasyon hisseleri olanları, sektörlerinde gelecek görmediklerimi özellikle koymadım. Bu benim kendi takip listem. Siz de kendiniz için böyle bir liste yapabilirsiniz. Bu hisselerden bazıları çok sığ durumdalar. Eğer zamanla potansiyelleri artarsa yatırımcıların ilgilerini çekecekleri için bu sığlık ortadan kalkacak. 

Tabloda ki hisselerden bazılarının bu sene 2-3 kat getiri sağladığını da görüyorsunuz. Karlılığın ve beklentilerin hisse fiyatı üzerinde ki etkisini daha güzel ne gösterebilir. Bu hisselerle ilgili işlem yapmayı düşünenler varsa 2015/12 aylık bilançolarını kesinlikle takip etsinler. 12 aylıklarda karlılığını düşüren olursa hissenin fiyatını da aşağı çeker. 

Bilanço açıklanınca karını arttırırsa zaten uçar gider yakalayamayız diye düşünen illa ki vardır. Haklısınız. Beklenti satın alma kısmı burada devreye giriyor zaten. Hisseye sektöre şöyle kabaca baktığınızda, geçmiş yıllarda son 3 aylık bilançolar nasıl gelmiş diye araştırdığınızda size muhakkak fikir verir. Bu fikre göre de yatırım yapabilirsiniz. 

Bitirirken şunları da söylemek istiyorum. Eğer borsadan para kazanacağım diyorsanız muhakkak emek harcayacaksınız. Oturup kendinize takip listesi oluşturun. Geçmiş karlılıklarına bakın. Takaslarda yabancılar var mı kontrol edin. Kurcaladıkça en iyileri elinizde kalacak. 

Saygılarımla...

NOT: Bu listede olmayan çok güzel şirketler de var. ADEL, OTOKAR, KARTN, KONYA vs gibi... Ben bunların fiyatlarına gidebilme ihtimali olanları bulmak için uğraştığımdan bu hisseleri tabloya eklemedim. 

BURADA YAZILANLAR YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR.




YENİ EGEEN HANGİ SEKTÖRDEN ÇIKACAK

Yeni EGEEN leri bulmak için sağlam bir çalışma ve takip gerekiyor. Borsada fiyatlamalar beklentiye göre olduğu için genelde treni yolun yarısında yakalamış oluyoruz. Bunun için belli bir çalışma yapıp  temel ve teknik veriler eşliğinde potansiyel EGEEN lerin çıkacağı bir tablo hazırlamak lazım. Bunu başarmak için de pek çok detayı bilmek araştırmak lazım. Çok vakit alan bir iş olacağı kesin.

Büyük yatırımcılar sektörlerin içine kadar işleyip bu verileri bizden önce alıp, analizini de bizden daha güzel yapıyorlar. Biz küçük yatırımcılar eğer şansımız varsa treni harekete başlamadan bir ihtimal yakalayabiliyoruz. EGEEN de maliyeti 0 a yakın yatırımcılar var hala. Bu yatırımcılar EGEEN in bu kadar karı edebileceğini ve dolayısıyla da bu fiyatlara çıkacağını öngörüp de mi bu hisseyi aldılar yoksa tamamen şans mıydı? Bu tartışılır.

Piyasa da elbette yeni trenler kalkacak. Biz yatırımcılara da bu trenleri bulmak düşüyor. Bunu şans oyunu oynar gibi bulmak tabi ki saçmalık olur. Bunun için bir şeyleri araştırmak lazım.

Peki nereden başlamalı? Her zaman dediğim için sektörlerden başlamak lazım. Baştan beri blogu takip edenler sektör trendlerinin ve karlılıklarının ne kadar önemli olduğunu anlamışlardır. Bu yüzden öncelikle hangi sektörlerin yeni EGEEN ler çıkaracağını tahmin etmeye çalışalım kabaca.

Öncelikle bankacılık, sigortacılık, spor, holding ve gmyo sektörlerinden bu potansiyeli beklemiyorum kendi adıma. GMYO sektörü EGEEN çıkarsaydı şüphesiz ALGYO bu karlılıkla şimdiye kadar EGEEN yolunda yürümesi gerekiyordu bana kalırsa.

Kalan sektörlere bakmaya devam edelim. Ülkemize ve dünyaya bakınca gelecekte en iyi hangi sektörler iş yapmaya devam edecek diye sadece basitçe düşünelim. Bu soruyu kendi kendinize de sorun. Ben bu soruyu kendime sorunca teknoloji, savunma sanayi, enerji sektörünü öncelikli sektör olarak seçiyorum. Sanayi, ulaştırma, ticaret, petro-kimya, kağıt, tekstil, taş toprak sektörlerini de ikincil olarak görüyorum.

Sektörler tamam da içlerinde ki hisseler de önemli. Zaten ilerleyen günlerde genelden özele doğru devam edeceğiz. Mesela ülkemizde ki enerji sektörleri gelirlerini tekrar yatırıma harcadıkları için bilançoları güzel gelmiyor çoğunlukla, Karlılık ve temettü olmayınca, bedelli korkusu olunca da yatırımcı diğer sektör hisselerini tercih ediyor. XELEKT hisselerini açınca bir tane hisse dışında yatırım yapacak hisse yok benim gözümde, İlerde detaylıca inceleyeceğim zaten o hisseleri.

Savunma sanayisine bakınca ASELSAN potansiyelli şekilde duruyor. Kolay kolay yatırımcısını da üzmüyor. Sürekli iş bağlantıları yapıyor ve büyüme potansiyeli yüksek. Uzun vade portföylerde her zaman bir pay ayırılmalı diye düşünüyorum.

Gördüğünüz gibi öncelikli gördüğüm 3 sektörün ikisinde de bir EGEEN gibi potansiyele sahip güzel hisseler yok. Anca bilişim ve teknoloji hisseleri kalıyor elimize. Geleceğin sektörü teknoloji olmaya devam edecek. Potansiyel taşıyan hisseler de burada. LOGO dan da belli zaten. LİNK bilgisayar da benzer alanda ama karlılık yok. Karlılık yönünde bir gelişme yapabilirse, Bir LOGO seviyesine neden gelmesin? O yüzden hep takibimde. Bari satın alınsa! Neden olmasın. Diğer Teknoloji hisselerinden bilgisayar ticareti yapanlar da bilanço olarak kötü değiller. İlerleyen günlerde incelemeye devam edeceğim. PKART ı zaten yazdım. Bu sektör içinden LOGO dan başka elbet ilerleyen zamanlarda gidecek hisseler olacak bence. O yüzden takibimden çıkmayacak.

İkincil plana attığım sektörlerden de hisse bazlı bakmak lazım. İçlerinde potansiyel taşıyan elbette vardır. Bu hisseler içinde düşük sermayeli, potansiyel olarak yüksek kar beklentilerini keşfetmek gerekiyor. Bunun içinde çalışmalara devam. EGEEN ve LOGO için hazırladığım tabloları keşfettiğiniz hisseler için hazırlayın sizlerde. Eminim yol gösterecektir.

Kısa zaman içinde düşük sermayeli şirketlere ait bir tablo çıkaracağım.

Saygılarımla...






1 Ocak 2016 Cuma

KARLILIK NEREDEYSE KAZANÇ ORADADIR

Geçen yazdığım konu başlığında da anlatmıştım. Birikmiş bir paranız var ve bir şirkete ortak olacaksınız. Zarar eden şirkete mi, kar eden şirkete mi, karını sürekli arttıran şirkete mi ortak olursunuz? Elbette karını sürekli arttıran şirkete ortak olursunuz. Borsada da bu mantık geçerlidir. Borsada zarar eden şirket hissesini ancak borsadan anlamayan kişiler alır. İstediği kadar teknik analiz bilsin, en kral grafikleri çizsin karlılık veya önemli bir beklenti durumu istisna olmak üzere zarar eden şirkete yatırım yapıyorsa benim gözümde borsadan anlamıyordur. 

Borsada yatırım yapmak için üstün bilgiler gerekmediğini, sadece internet ve tv den öğrenilen bilgilerle bile yatırım yapılabileceğini anlatmaya çalışıyorum baştan beri. Süper bir ekonomist olmaya gerek yok. Sadece bazı temel şeyleri bilmek yeterlidir. 

Bunlardan benim gözümde en önemlilerinden birisi karlılık.Çünkü kar etmeyen sürekli sermayeden yiyen şirketler gelecek vadetmez. Bunun pek çok örneği vardır. Bazı yatırımcı arkadaşların zarar eden bir firmaya yatırım yaptıklarında hep şu muhabbetleri yaptıklarına denk geliyorum. Şirketin bir arsası var çok değerli falan yazıyorlar. Tamam şirketin çok değerli bir arsası olabilir. Ama şirket o arsayı hemen satıp parasını yatırımcısına mı dağıtacak da böyle böyle düşünüyorsunuz. Bu mantıkla yatırım olmamalı bence. Yatırım yapılacaksa karını arttıran karından yatırımcısına temettü veren hisselere yönelmek lazım. 

Ben borsada para kazanmak istiyorum diyenler için karlılık üzerine iki tane tablo hazırladım. Tabloya baktığınızda artan karlılığın hisse fiyatına etkisini çok net göreceksiniz. LOGO ve EGEEN in 2008 yılından bu yana karlılıkları ile ilgili iki tane tablo göreceksiniz. Bu iki tabloya bakan bir yatırımcı şirketlerin zarar ettiği dönemlerde hisse fiyatının nasıl geriye gittiğini, kar ettiği ve karını sürekli arttırdığı dönemde hisse fiyatının nerelere geldiğini görecektir. 

EGEEN ve LOGO nun nerelere geldiğini herkes biliyor. Ama niçin buralara geldiğini tabloda göreceksiniz.

Karlılığa bakarken basit olarak nelere dikkat edeceğiz? Öncelikle bu kar faaliyetten mi geliyor. Yani şirketin yaptığı işten mi? Şirket duran bir varlığını satıp elde ettiği geliri de bilanço da kar olarak gösterebilir. Bu noktaya dikkat etmeliyiz. Zaten bilançoyu açınca faaliyet karı diye bir bölüm göreceksiniz. Bu bölüme dikkat edeceğiz. Bu önemli ayrıntıya dikkat etmeyen atlıyor hisseye. MRGYO, METUR gibi şirketlerde bu oldu. O yüzden karın şirketin yaptığı işten gelmesine dikkat edeceğiz.

Karlılıkta ikinci bakacağımız nokta sürdürülebilir ve arttırılabilir bir kar mı? Basitçe baktığınıza şirketin sektörü size karın potansiyel olarak ileriye dönük artıp artmayacağı hakkında fikir verebilir. Mesela GMYO şirketlerinden karını sadece kira gelirleri oluşturan şirketler için sürdürülebilir bir kardan bahsedebiliriz, ama sürekli büyük ölçüde artabilecek bir kardan bahsedemeyiz değil mi? Bu durumu kıyaslamak için ALGYO ile LOGO ya bakabilirsiniz. ALGYO dolardaki oynaklıktan dolayı mükemmel bir kar etti. Ama bir LOGO gibi %300 yapmadı. Tabi yatırımcısına getiri sağladı yinede.

Üçüncü ve en önemli noktalardan birisi de sermayeye göre karlılık. Şirketin ödenmiş sermayesine göre karlılığı ne kadar fazlaysa şirket o derece yürür. Sermaye arttırımı avantajı da doğar yatırımcıya. EGEEN 3 milyon sermaye ile 2015/9 aylıkta 83 milyon kar açıkladı. LOGO 25 milyon sermayeye 2015/9 da 39 milyon kar açıkladı. Karlılık sermayeye göre ne kadar çoksa o kadar iyi.

Konuyu burada bitirirken. Geleceğin EGEEN ve LOGO sunu bulmak için karlılık konunun ne kadar önemli olduğunu anlamayan kalmamıştır inşallah. Tabi bende kendi adıma Sermayesi düşük karlılıkta artma potansiyeli olan hisselerden bir çalışma yapacağım. Çok vakit alacağı için bir iki haftayı bulabilir tamamlamak. 

Sizde elinizdeki hisseye benim hazırladığım bu tabloyu hazırlayıp kendinizce fikir üretebilirsiniz. Verilere buradan ulaşabilirsiniz.

Bu konuyu okuyup hala beklentisi olmayan zarar eden firmaya yatırım yapan olmaz inşallah.








31 Aralık 2015 Perşembe

TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ HAKKINDA!

Bir önceki konuda çimento hisseleri ile ilgili tablo hazırlamıştım. Tabloda çimento şirketlerinin karlılıklarında ki düşüş göze batıyordu. Zaten XTAST endeksinin 88000 lerden 65 lere gelmesinin nedeni de bu durumdu. Sektöre canlılık katacak veriler gelmeden o sektörde toparlanma beklemediğimi zaten belirtmiştim.

Senenin en bomba sektörü olan teknoloji sektörüne el atmasak olmaz. Teknoloji sektörü çağımızın sektörü. Bunu inkar eden yok zaten. Sektörün kendini sürekli yenilemesi, sürekli yeni ürünlerin çıkması ve sektörde artan karlılık XBLSM ve XUTEK endekslerini sürekli yukarı taşımaya devam ediyor. Sektörün ürünlerinin yeni modellerinin çıkması, insanlar arasında bunun bir trend olması, ülkelerin yatırımlarını ve teşviklerini bu sektöre yönlendirmesi de önemli.

Tonlarca emtianın ettiği para ile yazılımların, programların, teknolojik ürünlerin kg bazında aynı fiyatta olması da önemli. Apple, samsung gibi şirketlerin ülkelerine katkılarını hepimiz biliyoruz. Geçen Serkan Yalkın'ın facebook yorumunda görmüştüm. 2005 yılında İşbankası apple şirketini 5000 kere satın alacak değere sahipken, 2015 yılında apple İşbankasını 15000 kere satın alacak değere gelmiş. Apple ın kasasında 200 milyar dolar olduğundan bahsediliyor. Yani ülkemizin Merkez bankasının döviz rezervinin neredeyse iki katı.

Bu sene bu sektörde bulunan hisselerin yatırımcılarına getirileri güzel oldu. Bu karlılıklar birleşme haberleri ve yatırımlar geldikçe de bu trend yukarı yönlü seyretmeye devam edecek gibi duruyor. LOGO yazılımın 1 -2 lira fiyatta olduğu günleri bilenler bugün 45 liralara çıkmasını öngörürler miydi? Yatırım zaten bu noktada başlıyor. Öngörebilme olayında iş.

Pkart hissesiyle ilgili yazdığım yazıda da bu durumdan bahsetmeye çalıştım aslında. Bir beklenti var. Yenilenen kimlikler, kartlar, akıllı telefona entegre edilecek sistemler, dolmuşa bile akıllı kartla biniliyor. Doğalgaz kartlara yükleniyor. E-imza zorunlulukları. Kredi kartları vs. Kısacası sektör ileriye dönük olarak olumlu. Tabi bu pastadan pay alıp bunu kara yansıtıp, yatırımcıyla paylaştıktan sonra.

Tabloyu incelediğinizde içlerinde hala ucuz kaldığını prim potansiyeli olan hisseler göreceksiniz. Dgate bu karlılığı arttırırsa daha da yürür. İnşallah bu sene temettü de verir. Despc temettü alışkanlığı güzel.. Karını arttırmış. Bu ikisi güzel hisseler. Pkartın beklenti hissesi olduğunu söyledim zaten. Bu sektörde ESCOM dışında bu sene yatırımcı üzen yok. Onun nedeni de tabloda belli zaten. ZARAR.

Şöyle düşünelim; elinizde bir miktar para var ve bir dükkana ortak olacaksınız. Gidip zarar eden dükkana mı ortak olursunuz yoksa düzenli kar eden dükkana mı? Ya da her sene gittikçe karı artan dükkana mı? İşte borsada bütün mesele bu. Hala inatla ESCOM a yatırım yapıyorsa vatandaş kaybetmeye mecburdur. Bu sene %30 kaybettirmiş. Karlılığında düzelme olmadıkça hala uzak durulması gereken hissedir benim gözümde. Şu an bu hisseler primli kabul. Birde 12 aylıklar gelsin o zaman bakalım. Karlılık hala artacak mı?





STOPLOSS KOYMAK!

Borsada veya foreks piyasalarında yatırım yapan piyasaya yeni girmiş yatırımcı arkadaşların pek çok kez duydukları halde ya nasıl yapacaklarını bilmedikleri için ya da mantığını kavrayamadıkları için stoploss emrini pek kullanmadıklarını biliyoruz. Bende piyasada ilk işlem yaptığım dönemlerde ne olduğunu merak edip araştırmıştım. Ama uygulayamıyordum. Önce bu stoploss olayının mantığını kavramak lazım.

Biliyorsunuz ki sermaye piyasaları riskli piyasalardır. Kazanç elde edebileceğimiz gibi büyük kayıplarda yaşayabiliriz. Burada bir risk faktörü var. Yatırımcı olarak bu risk faktörünü nasıl yöneteceğimiz çok önemli.

Blogda baştan beri anlatmaya çalıştığım ve çalışacağım konu bu işlerin zor olmadığıdır. Piyasaya yeni giren arkadaşlar internette bu konularda bulunan yazıları okuduklarında zorluk çekebilirler haklı olarak.Çünkü bu konularda yazılan yazılar gerçekten karmaşık. Yeni başlayan yatırımcıya pek hitap etmiyor.

Peki risk yönetimi nedir? Hiç burada piyasa jorgonuyla konuşmayacağım. Risk yönetimi pozisyon açtığımızda işler tersine giderse ne kadar kaybetmeyi göze aldığımızla alakalı bir durum. Yani para kazanmak için bir hisseye yatırım yapıyoruz peki hisse beklediğimiz yönde değilde ters yönde giderse nerede satacağımızı hesap etmemiz gerekiyor.

Teknik olarak çizilen grafiklerde pozisyon açan kişi zaten yaptığı teknik analize göre nerede zarar kes yapacağını, tekniğin nerede bozulacağını bildiği için stoploss seviyesini kolayca ayarlayabilir. Örnek olarak günlük veya saatlik grafikte yükselen bir trend kanalının alt bandına yaklaşmış bir hisseyi satın alacağız. Çünkü beklentimiz hisse bir trend kanalında ve bu trendin bozulmasını beklemiyoruz. Trend alt çizgisinin bir iki kademe altına ya da yine kendi analizimize göre bir noktayı stoploss seviyesi olarak belirleriz. Hisse o fiyata düştüğünde trend bozulur ve hisseyi satmış oluruz.Böylece zararı minimize etmiş oluruz.

Risk yönetiminde stop noktasını herkes kendi yatırım stratejisine göre belirlemeli. Ama muhakkak olmalı bence. Risk alarak yatırım yapılan bu piyasalarda herkes belli bir yerde zarar kesmeyi hesap etmeli. Pek çok yatırımcı bazı hisselerde senelerce beklemek zorunda kalıyor sırf bu yüzden. Çünkü hisseyi alırken strateji belirlememiş. Hisseyi alıyor, hisse düştükçe düşüyor. %50 belki daha da fazla kayıplara kadar bekliyor. %50 zararı telafi etmek için %100 kazanmak gerektiğini unutmamak lazım. Bu yüzden kesinlikle jargon tabiriyle gerekirse kol kesmeyi göze almalıyız.

Stop noktasının mantığını anladıysak gelelim nasıl stoploss yapacağımıza. Aşağıya bir bankanın yatırım sayfasının resmini koyuyorum. Burada ZİNCİR EMİR diye bir seçenek var. Adından da anlaşılacağı üzere ard arda emir verdiriyor. Yani bir emir vereceksiniz. Buna zincirdeki halka mantığıyla bir emir halkası ekleyeceksiniz. İlk emir gerçekleştiğinde eklediğiniz ikinci emir aktif hale gelecek.

Atıyorum X hissesinde 3,65 lira stop seviyeniz. Bu X hissesi için 1 lot 3,65 den alım emri veriyoruz. Bu alım emrini seçip zincir emre tıklayıp elimizde bu X hissesinden kaç adet varsa bir alt kademeden satış emri veriyoruz. Kimisi aynı kademeden uyguluyor. O size kalmış. Şimdi X hissesine 1 lot alım verdiğimiz 3,65 stop seviyemize hissenin fiyatı düştüğünde alım emri gerçekleşecek ve bir sonraki emrimiz olan elimizdeki tüm X hisselerinin satış emri aktif hale gelmiş olacak ve elimizdeki hisseleri satmış olacağız. Sığ hisselerde stoploss verimli kullanılamayabilir. Yatırım yaparken bu durumu göz önünde bulunduralım.